EGE KADIN BULUŞMASI PLATFORMU SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI.
Ege Kadın Buluşması platformu yapılan çalıştay sonrasında 81 ile aynı anda eş zamanlı olarak da Uşak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde Aygül Aşır tarafından okundu.

EGE KADIN BULUŞMASI PLATFORMU SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI.
Ege Kadın Buluşması platformu yapılan çalıştay sonrasında 81 ile aynı anda eş zamanlı olarak da Uşak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde Aygül Aşır tarafından okundu.
https://youtu.be/lVbfJtChGj0
Afyonkarahisar, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak
Değerli basın mensupları,
14.Ege Kadın Buluşması 18-19 Mart 2023 tarihlerinde Denizli’de, kadının medeni haklarının
tartışmaya açıldığı, boşanma güvencesi olan nafaka hakkının süreye bağlanmak suretiyle kaldırılmak
istendiği, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’nın siyasette
pazarlık konusu edildiği, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına karar verildiği, inanç ve
ibadet özgürlüğünün sorgulandığı, deprem bölgesinde kadınların ve çocukların en temel
ihtiyaçlarının dahi giderilemediği ve şiddete uğradığı bir süreçte gerçekleşmiştir.
Ege’nin sekiz ilinden kadın ve çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın emeğinin
değerlendirilmesi alanlarında ulusal, bölgesel ve yerelde çalışma yapan sivil toplum
örgütlerinden, yerel yönetimler, barolar ve üniversitelerden oluşan toplamda 102
bileşenimizin temsilcisi olan 202 kadın katılmıştır.
İşbirlikleri için Bozkurt ve Merkezefendi Belediyeleri ile Denizlisporlu Kadınlar Derneği’ne
destekleri için Balçova, Buca, Çiğli, Efeler, Konak, Serinhisar ve Turgutlu Belediyelerine
teşekkür ederiz.
Katılımcıların verdiği önergeler üzerine yapılan oylamada 15.Ege Kadın Buluşması’nda
Koordinatörlüğe Av. Nazlı YOLAÇ,
15. Ege Kadın Buluşması İl Sekreteri olarak da;
*İZMİR:
Şengül BAYSAK
*DENİZLİ:
Fikret ÇINAR
*KÜTAHYA:
Münüre Kara
*UŞAK:
Hatice ATALAN
*MUĞLA:
Yüsra MİSKİOĞLU
*MANİSA:
Hacer ÖZ
*AFYONKARAHİSAR:
Şerife AKSOY ÜNAL
*AYDIN:
Gülsevil ERGÜNOĞLU
seçilmiştir.
14. Ege Kadın Buluşması’nda sekiz başlık altında kurulan atölyelerde kadın ve çocuk
sorunlarını değerlendirerek çözüme ilişkin taleplerimizi belirledik, ortaya çıkan sonuç
bildirgesini siz değerli basın mensupları aracılığıyla Ege’nin sekiz ilinde eşzamanlı olarak
kamuoyu ile paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
ANAYASA ve İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Başta STK’lar olmak üzere ilgili tüm kesimlerin katılımı olmadan ve özgür bir tartışma
ortamı yaratılmadan anayasa ve yasa değişiklikleri yapılmamalıdır. Bugün sorun
uygulamadadır.
“Başörtüsüne güvence” adı altında kabul ettirilmeye çalışılan 41. madde değişiklik
teklifi, başörtülü ve başörtüsüz tüm kadınların kıyafetleri üzerinden eğitimden çalışma
hakkına dek tüm temel haklarını yok edebilecek tehlikeler taşımaktadır. Anayasal laiklik
ilkesine açıkça aykırıdır.
• Laiklik, bilimselliğin, inanç ve ibadet özgürlüğünün güvencesidir. Laiklik ilkesine
dokunulmamalıdır.
• Diyanet İşleri Başkanlığı tüm din ve inançlara eşit mesafede olmalıdır. Dinin
siyasi ve ekonomik güç olmasının, birtakım din adamlarınca kişisel zenginlik ve
siyasi nüfuz amaçlarıyla kullanılmasının önüne geçilmelidir.
• İnanç ve ibadet özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesine
uygun olarak düzenlenmelidir. Kamu güvenliği, genel sağlık, genel ahlak gibi
nedenlerle demokrasiyi ve hakkın özünü sınırlamamak koşuluyla inanç ve ibadet
özgürlüğüne karışılmamalıdır.
• Yetişkin kadınların başörtüsü konusu, öncelikle kadınların dayanışması sonucunda
çözülmüştür. Çözülmüş bir konunun, erkekler tarafından yeniden ve yeniden
siyaset malzemesi haline getirilmesi kabul edilemez. Anayasalar kıyafet
yönetmelikleri değildir, kadınların kıyafetleri ile ilgili düzenlemelerin
anayasalarda yeri yoktur.
• Temel haklar referanduma sunulamaz.
• Anayasal eşitlik ilkesi tartışmaya açılamaz, ailede her konuda eşitlikten
vazgeçilemez, erkeğin aile reisliği geri getirilemez.
• Medeni yasa devre dışı bırakılarak, cümle oyunları ile erkek çok eşliliğinin önü
açılamaz.
• Herkes istediğiyle evlenebilmelidir. Evlilik eşitliği ilkesi, LGBTİ+ evliliklerini de
kapsamalıdır. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği hiçbir alanda bir ayrımcılık nedeni
olmamalıdır.
Özgür ve katılımcı bir yasa yapma ortamını sağlayacak siyasi reformlar yapılmadıkça;
• Yasalara dokunma, değiştirme, uygula
• Anayasaya uymayanlar anayasa yapamaz
• Toplumun özgür ve aktif katılımı olmadan anayasa yapılamaz
Demeye devam edeceğiz.
2
İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin sözleşmeden çıkışı ile ilgili davalar Danıştay’da sürüyor. Türkiye’nin
sözleşmeye tekrar taraf devlet olması için hukuki ve siyasi mücadelemiz sürüyor,
sürecek.
Ancak Anayasa’nın 90. Maddesi ve halen yürürlükte olan sözleşmenin 6251 sayılı onay
yasası nedeniyle İstanbul Sözleşmesi’nin hükümleri yasa olarak halen yürürlükte ve
iktidar ya da yerel yönetim, herkesin yasayı uygulaması gerekiyor. Sözleşmede de
belirtildiği gibi, şiddetle mücadelenin yolu hayatın her alanında kadın erkek
eşitliğinden geçiyor.
• Anayasa’nın 90. Maddesi, 6251 sayılı onay yasası ve 6284 sayılı şiddet yasasında
da belirtildiği gibi İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir ve her alanda etkin bir
biçimde uygulanması sağlanmalıdır.
• 6284 sayılı şiddet yasasına dokunulmamalı, yasa ile ilgili tüm mekanizmalara
yasayı sahiplenen profesyoneller atanmalı ve yasa etkin bir biçimde
uygulanmalıdır.
• Eşitliğin sağlanması ve şiddetin önlenmesi için tüm bakanlıklar arasında
koordinasyonu sağlama görevi de olan bir Kadın ve Eşitlik Bakanlığı acilen
kurulmalı, yeterli bütçe ve kadro verilmelidir.
• İstanbul Sözleşmesi’ndeki profesyonellerin eğitimi maddesi de dahil tüm
maddelerinin uygulanması gerekiyor. Bu profesyonellerin eşitlik bilincinin olması,
anadil, cinsel yönelim gibi alanlarda ayrımcılık yapılmamalı medya ve spor
kulüplerinde toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN ACİL UYGULANMASI
GEREKEN BÜTÜNLÜKLÜ POLİTİKALAR
1- Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçilmeli, eşit temsil sağlanmalıdır.
• Uluslararası sözleşmelerle ve yasalarla güvence altına alınan eşit yurttaşlık haklarımız
yokmuş gibi davranılmamalı,
• Eşitliğe, demokrasiye ve temel insan haklarına dayalı bir hukuk devleti olmanın gereği,
toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı ve kimseye cinsiyeti, cinsel yönelimi ya da cinsiyet
kimliği nedeniyle ayrımcılık yapılmamalı,
• Kadınların hayatın her alanında eşit temsilini sağlamak eşitliği hayata geçirmek için
somut adımlar atılmalı
2- Kazanılmış haklarımızı gasp etme girişimlerine derhal son verilmelidir.
• İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmalı,
• 6284 Sayılı şiddetle mücadele yasasına yönelik saldırılar durdurulmalı ve yasa etkin
uygulanmalı,
• Kadın ve Eşitlik Bakanlığı derhal kurulmalı,
• Nafaka hakkına ilişkin değişiklik önerileri ve daraltıcı yöndeki uygulamalardan
vazgeçilmeli,
• Çocuk istismarcılarının affı başta olmak üzere çocuk yaşta, zorla evlilikler engellenmeli,
• Medeni Kanun’da düzenlenen miras hakkı, velayet hakkı, boşanma sürecindeki mal
paylaşımı hakkı gibi hakları aşındırmaya yönelik girişimler engellenmeli
3- Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için
acil eylem planı uygulanmalıdır.
• Her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddet kriz merkezi kurulmalı,
• 7/24 çalışacak etkin bir Alo Şiddet Hattı açılmalı,
• KADES uygulamasının ücretli internete ihtiyaç duyulması nedeniyle etkin
kullanılamamasının önündeki engeller kaldırılmalı,
• Nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyeler konukevi açma zorunluluğuna uymalı,
• Her mahalleye kreş, yaşlılar ve engelliler için bakım hizmetleri veren kurumlar açılmalı
• Şiddete uğrayan kadınların bağımsız bir yaşam kurmak için ihtiyaç duyduğu barınma,
eğitim, sağlık, istihdam olanakları sağlanmalı
4- Eğitim eşitlikçi, ayrımcılıktan uzak, bilimsel, laik, parasız hale getirilmelidir.
• Eğitimde eşit muamele ve eşit fırsatlar sunulmalı,
• Müfredat ve okul ortamı cinsiyetçi normlardan, kalıp yargılardan arındırılmalı,
• Her çocuğun kişisel becerilerinin geliştirilmesine, özgürce seçimler yapmasına fırsat
verilmeli,
• Özellikle kız çocuklarını örgün eğitimin dışına iten, çocuk yaşta evlendirmelerin ve
çocuk işçiliğinin önünü açan 4+4+4 parçalı eğitim sistemine son verilmeli,
• Eğitim müfredatı eşitlikçi, insan haklarına saygılı, ayrımcılıktan arındırılmış bir içerikte,
toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten, bilimsel yaklaşımlarla hazırlanmalı.
5- Eşit istihdam, işyerinde kreş açılması ve iş yaşamında şiddeti ve tacizi önleme
mekanizmaları için etkin politikalar uygulanmalıdır.
• Bakım hizmetleri kurumsallaştırılmalı, yaygınlaştırılmalı
• Cinsiyet ayrımcılığı yapmadan her işyerine ve her mahalleye ücretsiz kreşler açılmalı
• Cinsiyetçi kalıp yargılarla mücadele eden zihniyet değişimi yaratılmalı
• İş yerinde şiddeti ve ayrımcılığı önlemek için etkin politikalar uygulanmalı ILO 190
imzalanmalı,
6- Gerek yerinden edilme nedeniyle başka şehirlere yerleştirilen gerekse de afet
bölgesinde kalan, afetten etkilenen kadınların şiddete maruz kalmaması için
toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla acil önlemlerin alınması gerekmektedir.
• Afet sürecinde görev alan tüm personel toplumsal cinsiyet bakış açısı ile hizmet
sunması için toplumsal cinsiyet eğitimlerinden geçirilmeli, bu eğitimleri almamış
olanlar sahada görevlendirilmemeli,
• Geçici ya da kalıcı barınma yerlerinde kadın ve çocukların güvenliği için aydınlatma dahil
her türlü önlem alınmalı,
• Tahliye edilen sığınakların yerine depreme dayanıklı yeni sığınaklar açılmalı, sığınak
ihtiyacı her şehrin yerelinde çözülmeli,
• Cinsel sağlık ve doğurganlık haklarının göz önünde bulundurulması için gerekli sağlık
taramaları yapılmalı, hijyen ürünlerinin öncelikli ücretsiz temini sağlanmalı,
• Şiddetle mücadele merkezleri arasında iletişim, koordinasyon kurulmalı,
• Sadece afetten etkilenen kadınlara 7/24 hizmet veren bir acil telefon hattı kurulup
yaygınlaştırılmalı,
• Geçici barınma alanlarında bağımsız çocuk koruma örgütlenmelerinin çalışma
yapmasının önü açılmalı, çocukların iyileşme süreci için gerekli alan ve malzeme
sağlanmalı, çocukların yaş ve eğitim durumlarına göre telafi eğitimleri alması
sağlanmalı, çocuk yaşta erken ve zorla evlendirmeleri engellemek için önlem alınmalı
• Hamile ve emzikli kadınların sağlık hizmetlerine mümkün olduğunca bulundukları yerde
ve ücretsiz erişimi sağlanmalı, bunun için gezici sağlık ekipleri oluşturulup, sayıları
arttırılmalı,
• Düzenli sağlık taraması yapılmalı ve kadınların cinsel sağlık ve doğurganlık hakları ile
ilgili bilgilendirme eğitimleri almaları sağlanmalı
• Doğum kontrolü araçlarına ücretsiz erişimleri sağlanmalı, istenmeyen gebelikleri
sonlandırmak isteyen kadınların devlet hastanelerinde sağlıklı kürtaj hakkına erişmeleri
kolaylaştırılmalıdır.
TÜRKİYE’DE BÜTÜNCÜL VE ULUSAL BİR ÇOCUK POLİTİKASI
YAPILMASI
• Multi disipliner olan çocuk alanında tek bir merkezden kontrol ve yönetimin sağlanması
için ivedilikle Çocuk Bakanlığı kurulmalı,
• Çocuk yoksulluğunun önlenmesi, çocuk korumanın sağlanabilmesi için mahalle
bazında örgütlenmiş sosyal hizmet ağı kurulmalı,
• Çocuk katılımını teşvik etmek, nasıl bir kent ve semtte yaşamak istediklerini
öğrenebilmek, ihtiyaçlarını tespit edebilmek için yerel yönetimlerde çocuk meclisleri
kurulmalı,
• Engelli çocukların uğradıkları hak ihlallerinin önlenmesi için öncelikle hizmet çeşitliliği
çocukların ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmeli, şehirlerin dizaynında engelli
bireyler özellikle çocuklara uygun alanlar oluşturulmalı, sağlık hakkına erişimlerini
kolaylaştıracak yasal düzenlemeler (rapor süreleri gibi) yapılmalı, engelli çocukların
toplumsal hayata katılımlarının sağlanması için sanat, spor gibi aktiviteleri
gerçekleştirebilecekleri özel dizayn edilmiş alanlar yaratılmalı, sivil toplumla işbirliği
içinde projeler üretilmeli,
• Erken yaş evliliklerinin ortadan kalkması için TMK’da yasal değişiklik yapılmalı, 16 yaş
altında doğum yapmak zorunda kalan çocuklar evlilik ile karşı karşıya kalmamalı doğan
bebek ile doğum yapan çocuk koruma altına alınmalı, erken yaş evlilikleri ve çocukların
cinsel istismarı konusunda farkındalık yaratacak somut ve uygulanabilir projeler olmalı,
• İnternet ortamında çocuklara yönelen istismarın önüne geçebilmek için dijital okur
yazarlık arttırılmalı, yasal düzenlemeler yapılmalı,
• Çocuk koruma tedbirlerinin çeşitliliği çocukların ihtiyaçları doğrultusunda arttırılmalı ve
uygulanabilir düzenlemeler olmasına özen gösterilmeli,
• Afet dönemlerinde çocuklar, temel ihtiyaçlar (yeme, içme, giyim) barınma, sağlık,
ebeveyninden ayrı kalma ya da ebeveyn kaybı, eğitim hakkı, unutulma hakkı gibi pek
çok hak ihlaline uğrama riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Afet dönemlerine ilişkin
oluşturulan acil eylem planlarında çocukların hak ihlaline uğramalarının önüne
geçebilecek düzenlemelere yer verilmelidir.
YERELDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK
• Yerelde eşitsizliği gidermek için özellikle erkeklerin de aktif olarak katıldığı toplumsal
cinsiyet eşitliği eğitimleri yapılmalı,
• Yerel yönetimlere yönelik tüm eğitim modüllerine toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili
bilgilendirmeler eklenmeli, hak temelli ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı hizmet
sunulabilmesi için eğitim verilmeli,
• Şiddetsiz erkeklik eğitimleri yaygınlaştırılmalı, erkeklerin şiddetle erkeklik ilişkisini
sorgulamaları sağlanmalı,
• Okulların kapalı olduğu dönemlerde çocuklar için farklı kurslar açılmalı, eşitlikçi bakış açısı
ana-akımlaştırılmalı,
• Kadınlara ait girişimler yerel yönetimler tarafından desteklenmeli, kadın istihdamını
artıracak projeler yapılmalı, bu projeler geleneksel emeğin dışındaki alanları da
kapsamalı,
• Kadın dostu işyerleri yerel yönetimler tarafından teşvik edilmeli,
• Çevre dostu üretim şekilleri desteklenmeli, çevre projelerinde kadınların aktif katılımı
teşvik edilmeli,
• Kadınların düşük pazar katılım ücreti ile yer alabilecekleri ve ürünlerini ekonomiye
dönüştürecekleri pazarlar açılmalı, mevcut pazarlara kadınlar bütçelerine uygun bir şekilde
dahil edilmeli,
• Kadın kooperatifleri sürdürülebilir olması için yerel yönetimler tarafından desteklenmeli,
• Kadınlar ve kız çocuklarına yönelik kadın sağlığı ve hijyen ile ilgili bilgilendirmeler
yapılmalı,
• Yaş dostu kent anlayışı içinde yaşlı kadınların ihtiyaçları tespit edilmeli ve bu ihtiyaçlar
doğrultusunda çözümler üretilmeli,
• Yerel yönetimlerin sundukları spor alanları kapsayıcı olarak tasarlanmalı,
• Belediye bünyelerinde Kadın Danışma Merkezleri kurulmalı, baroların kadın hakları
merkezleriyle iş birlikleri arttırılmalı, belediyeye şiddet ile ilgili yapılan başvurular merkezi
bir sistemde kaybolmayacak şekilde toplanmalı, cinsiyete duyarlı veriler toplanmalı,
• Yerel yönetimlerin verdikleri kararları inceleyecek ve izleyecek sivil inisiyatifler kurulmalı ve
teşvik edilmeli,
• Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ile Stratejik Plan hazırlanmalı,
• CEMR Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı imzalanmalı, yerel eşitlik eylem
planları hazırlanmalı, bu planları izleyecek yerelde izleme heyetleri oluşturulmalı,
• Belediyenin sınırları içinde kadınların kentsel hizmetlere erişimi sağlanmalı, alanlar daha iyi
aydınlatılmalı, sosyal donatılar toplumsal cinsiyet çerçevesinde tekrar gözden geçirilmeli,
• Uygun fiyatlı sosyal alan ve ulaşım sağlanmalı,
• Kreş, etüt merkezleri ve yaşlı bakım merkezleri çoğaltılmalıdır.
KADIN YOKSULLUĞUNU ÖNLEMEK
Kadınlar için yoksulluk, ekonomik şiddettir.
Kadın yoksulluğu deyince aklımıza ekonomik şiddet psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, sosyal
şiddet öncelikle geliyor. Kadınlar her zaman kendi öz varlığından temel ihtiyaçlarından,
sağlığından geleceğinden vazgeçip kendisini ailesine adıyor ve onları koruyor çocuğundan
ailesinden eşinden vazgeçmiyor ailesinin sorumluluğunu alıyor.
Kadın Yoksulluğunu Önlemek İçin;
• Mesleki iş edindirme eğitimleri yaygınlaştırılmalı, kadının evinde yaptığı işler
mesleğe dönüştürülmeli, kurslar, aşevleri giyim mağazaları, gıda merkezleri açılmalı,
• Kadının üretime dahil edilmesi için el emeğini pazarlama imkanları sunulmalı, sivil
toplum örgütleri, muhtarlar, yerel yönetimler ve kurumlar ile birlikte çalışılmalı,
• Kamu kurumlarınca yoksulluğa ve ihtiyaçlara ilişkin veri toplanma işlemleri sivil toplum
ögeleriyle koordineli olarak yapılmalı, sivil toplum kuruluşları uygulamada yer almalı,
• Kamu kurumu çalışanlarına iletişim ve psikolojik ilkyardım eğitimi verilmeli, hizmette
empati ve saygı dili yerleştirilmeli,
• Yoksul kadınların yaşadığı mahallelerde çocuklarını rahatça bırakabileceği,
ulaşılabilir, ücretsiz ve 24 saat hizmet veren kreşler açılmalı,
• Cezaevinde kalan mahkûm kadınların yanında ve dışarıda kalan çocukların anne ile
beraber takip edilmesi için cezaevlerinde kreş açılmalı,
• Her mahallede sosyal hizmet uzmanı, sağlık bakanlığı mevzuatında yer alan
fizyoterapist ve sosyal hizmet uzmanı, psikolog görevlendirilmesi için kadın danışma
merkezleri veya semt evleri açılmalı,
• Gebe kadınlar, iyi beslenemeyen kadınlar ve bebek gelişimi izlenmeli ayrıca gebe
kadınlar için gıda paketi verilmeli,
• Sivil Toplum Bakanlığı kurulmalı, gönüllülerin sosyal hizmet alanında kurumlarla
birlikte gönüllü çalışması sağlanmalı.
• Çocuklara yönelik merkezler yapılmalı,
• İnsan hakları/kadın hakları temelli politikalar uygulamaya koyulmalı,
• Evlilik öncesi çiftlere aile eğitimi ve evlilik sürecinde aile terapist imkânı ücretsiz olarak
sunulmalı,
• Afet yönetim planlarında kadınlara yönelik özel alanlar oluşturulmalıdır.
KADIN KOOPERATİFLERİ VE KADIN GÜÇLENMESİ
TOPLUMSAL DEĞİŞİM VE KALKINMA İÇİN ÖNEMLİ BİR FAKTÖR
OLAN KADIN KOOPERATİFLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ
• Kadın Kooperatiflerinin görünürlüğünü arttırma çalışmaları desteklenmeli,
• Kadın Kooperatifçiliği desteklenerek geliştirilmeli, kadın istihdamı ve girişimleri
arttırılarak kadınların yerel kalkınmadaki liderlikleri güçlendirilmeli,
• Kadın Kooperatifleri için gerekli hukuki düzenlemeler yapılmalı, “Sosyal Kooperatif”
kavramı mevzuata dahil edilmeli,
• Kadın Kooperatiflerine vergi muafiyeti ve indirimi sağlanmalı,
• Kadın istihdamı arttırılmalı, belediyelerin kadın kooperatiflerinden hizmet alımları ve
yerel yönetimlerle işbirlikleri yaygınlaştırılmalı, belediye kanununda bu işbirliğini
kolaylaştıracak yasal düzenlemeler yapılmalı,
• Kadın Kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmeleri için kamu destek programları,
kadın kooperatiflerinin ihtiyaçlarına yönelik düzenlenmeli ve kamu destek
programlarından faydalanmaları teşvik edilmeli,
• Farklı alanlarda faaliyet gösteren Kadın Kooperatifleri özgün yöntemlerle desteklenmeli,
her türden hizmet için pazarlama desteği sağlanmalı, kamu hizmetleri alanında kadın
kooperatiflerinin hizmet sunmasına yönelik teşvik politikaları oluşturulmalı,
• Kadınların hizmet üretirken bakımıyla yükümlü olduğu çocuk, yaşlı ve engelliler için
mahallelerde ücretsiz bakım merkezleri yaygınlaştırılmalı, kadınların üzerindeki ücretsiz
ev içi bakım sorumluluğunun yükü kaldırılmalıdır.
SİYASETİN DAHA EŞİT VE KAPSAYICI OLMASI VE
KADINLARIN SİYASETTE EŞİT TEMSİLİ
• Siyasette eşit temsilin sağlanması için fermuar sistemi (aday listelerinin bir kadın bir
erkek olarak düzenlenmesi) mutlaka uygulanmalı
• Kadınlara adaylık sürecinde maddi ve manevi tüm destekler verilmeli
• Genç kadınlara öncelik tanınarak onlara yardımcı olunmalı, çekinmeden siyaset kapısı
ardına kadar açılmalı
• Aday belirleme komitesinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için ön seçim getirilmeli
• Açık oturum yapılarak, adaylar tartışılarak belirlenmeli
• Adaylar belirlenirken objektif kriterlere (toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci olan, laik ve
liyakat sahibi) uyulmalı
• Aday adaylığı ücreti kadınlar için kaldırılmalı (En azından ilk defa aday olan
kadınlardan ücret alınmamalı)
• Kadın kolları kaldırılmalı
• Kadınların siyasi partilerin tüm kademelerinde eşit temsil edilmesi sağlanmalı,
kadınlar çekinmeden her ortama eşlik edebilmeli
• Kadının yerel yönetimlere katılımı için yerelde güçlü adaylar ön plana çıkarılmalı
• Yerel seçimlerde halkla iç içe olunmalı, aday mahallesini çok iyi tanımalı
• Siyasette kadınların güçlenmesi için parlamenter sisteme geçilmeli
• Kadınlar kendilerini çok iyi anlatmalı, gücü başkasında aramadan asıl gücü kendinde
bulmalı
• Kadın adaylara kapasite güçlendirme eğitimleri (medeni haklar, sosyal haklar,
toplumsal cinsiyet eşitliği vb.) verilmeli
• Siyasette kadına karşı her türlü şiddetin sona ermesi için kadınların özgüveni yüksek
olmalı
• Siyasette rol model kadın eksiğinin aşılması için kadınlar siyasi partilere üye olmalı
DAHA KAPSAYICI, ETKİN VE GÜÇLÜ KADIN ÖRGÜTLENMESİ
• Günümüzdeki örgütlü kadın hareketinin daha geniş bir çerçeve içinde, bulundukları her
alanda örgütlenme ve dayanışmaları güçlendirilmeli,
• Kadınlar sadece kadın örgütlenmeleri içinde değil, karma örgütlerde de yer almalı,
• Örgütlerde çok önemli olan somut hedeflerin belirlenmesi için planlama, uygulama,
kontrol etme ve onaylama süreçleri mutlaka işlevsel hale getirilmeli ve örgüt içi eğitimler
verilmeli,
• Kadınlar, sahip olduğu iletişim ve organizasyon yetenekleri nedeniyle özellikle karma
örgütlenmelerde karar mekanizmalarında daha çok yer almalı,
• Örgütlenme pratiklerinde erkekler ile iş birliği yapılmalı,
• Mahalle-aile baskısı, toplumsal cinsiyete bağlı roller, adet ve örfler, kadınları teşvik edici
kurumların yeterli olmayışı, eğitim sisteminden kaynaklanan sorunlar, sosyo-ekonomik
durumlar gibi kadın örgütlenmesinin önündeki (toplumsal cinsiyete bağlı) engeller
kaldırılmalı,
• Bu engelleri kaldırmak için politikalar oluşturulmalı, kadın ve erkekler için farkındalık
çalışmaları, savunuculuk ve lobi faaliyetleri arttırılmalı,
• Ulusal ve uluslararası düzeyde ağlar oluşturulmalı,
• Kadın örgütleri, kadınların siyasete katılması noktasında kendi örgütlenmeleri içinden
yerelden genele her kademede mutlaka adaylar çıkarmalı,
• Rol modellerin öne çıkarılması için daha etkin çalışmalar yapılmalı,
• Yerelden başlayan örgütlenmelerin güçlenmesi için kooperatifler arttırılmalı, çiftçilik
ve hayvancılık üzerine çalışan kadın örgütlenmeleri çoğalmalı,
• Afet ve kriz dönemleri için kadın ve çocuklara yönelik kadın afet örgütlenmesi ve
dayanışma ağı oluşturulmalı,
• Kapsayıcı ve güçlü kadın örgütlenmesinin oluşturulması için Kadın Örgütlenmesi
Çalıştayları daha sık yapılmalıdır.
BİZ KADINLAR HEP BİRLİKTEYKEN DAHA GÜÇLÜYÜZ,
BİRLİKTELİĞİMİZİ KUVVETLENDİRMEYE,
HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ.
ÇÜNKÜ BİLİYORUZ Kİ; MÜCADELE KAZANDIRIR! KAZANACAĞIZ!
BİRLİKTE YÜRÜYORUZ, BİRLİKTE GÜÇLENİYORUZ…
EGE KADIN BULUŞMASI PLATFORMU
KURULUŞ AMACIMIZ:
Bölgemizde bağımsız kadın örgütlerinin sayısını arttırmak, çeşitli alanlarda var olan kadın örgütlenmesini geliştirmek, kadına yönelik şiddete karşı en geniş katılımlı kadın dayanışmasını sağlamak, kadın ve çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadının sosyal, kültürel ve ekonomik alanda güçlendirilmesi, kadın emeğinin değerlendirilmesi konularında çalışmalar yapmak, söz yetki ve karar mekanizmalarında kadın temsilini artırmaktır.
“Platformumuz; 2005 yılında Muğla’da ev eksenli çalışan kadınlar tarafından kurulmuş, Ege’nin sekiz ilinde ulusal, bölgesel ve yerelde kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinin bileşeni olduğu Türkiye’nin ilk ve tek bölgesel kadın platformudur.
2005 Yılından bu güne kadar Ege Bölgesindeki sekiz ilde on üç buluşma gerçekleştirdik.
On dördüncü buluşmamızı 2022 aralık ayında Denizli ilinde planlamaktayız.
Her yıl bir ilde 300 e yakın sivil toplum örgütü temsilcisi ile toplanıp ortak kararlar alarak sekiz ilde eşzamanlı uygularız.
İl sekreteryalarımız bir de koordinatörümüz ile Platformun sürekliliği esastır.
En önemli özelliğimiz, tüm farkındalık eğitimlerimizi merkezlerde büyük salonlarda değil, sıfır bütçe ve gönüllük ilkesi ile ilçelerde, köylerde, mahallelerde yerellerdeki küçük gruplarla gerçekleştiriyor olmamızdır. Yılda 5000-7.000 kadına ulaşabiliyoruz.
Ege Bölgesinde yerel yönetimlerde ve mahalli idarelerde kadın sayısını arttırmak için çok yoğun çalışmalar yapıyoruz.
Ege Bölgesinin sekiz ilinde “ Kadına yönelik şiddetle mücadelede kadın Muhtarların Rolü” konulu çalıştay ile bir ilki gerçekleştirdik. Aralık 2022 de “Gül Esin Kadın Muhtarlar Akademisini açıyoruz.
Çözüm ortaklarımız; Üniversiteler, barolar , yerel yönetimler, kadın kooperatifler, okul aile birlikleri, eğitim ile ilgili vakıflar ve kurumlar, meslek odalarıdı
Tarih: 14-04-2023